25 Kasım 2011 Cuma

Blog Yazarken Nelere Dikkat Etmeli? 2

Hatırlarsanız daha önceki bir yazımda blog yazarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini yazmıştım.Şimdi ise karşılarınızda devamı...



Blogunuz tanındı, ziyaretçiler geliyor, belki para kazanmayı bile düşünüyorsunuz.Ama;
  • İmla ve yazım kurallarına dikkat etmelisiniz.Mesela ''bloq yzrqen nelere tikkat etmeliyiz'' yazarsanız sap gibi ortada kalırsınız
  • Okuyucuyla samimi olmalısınız, ama dozunu kaçırmadan.
  • Gerektiğinde espri yapmalısınız, hep resmi olmamalısınız.
  • Hep aynı tür haberler yaparsanız, veya bir konuya çok yoğunlarşırsanız okuyucular sıkılabilir.Gerektiğinde çerçevelerin dışına çıkmayı bilmeniz gerekir.
Kolay gelsin:)

Teknoloji Gözünüze Girecek

Akıllı telefonların piyasaya çıkışıyla başlayan mobil internet çılgınlığı sizce daha ne kadar ileri gidebilir? Bilim adamları bu konudaki en radikal adımı gerçekleştirdi. Her daim ellerinden mobil cihazlarını bırakmadan yaşayan kullanıcıların teknoloji gözlerine girecek. Tasarlanan bir kontak lens, kablosuz ağ bağlantı sayesinde internet’i girmenizi sağlayacak.



Finlandiya’daki Aalto Üniversitesi geliştirdikleri bu yeni nesil teknolojinin kobaylar üzerinde başarılı sonuçlar verdiğini açıkladı. Oyunlar için de uygulanabilecek bu yeni teknolojiyi elinizde tuttuğunuz bir kontrol cihazıyla yönlendirebiliyorsunuz. İsviçreli Sensimed şirketinin haklarını satın aldığı dijital kontak lenslerin piyasaya sürülmeden önce bir iki sorunu çözmesi lazım. Güç kaynağı sıkıntısı çeken lensin yapılacağı maddenin de çok pahalı olması seri üretim için engel teşkil ediyor. Firma, teknolojiyi gözünüze sokmak için ciddi oran da bir Ar-Ge bütçesini projeye ayırdı

Kaynak: http://www.techno-labs.com

Bilinçaltı

Belki de insanlığın en büyük sırlarından birisidir biliçaltı.Şimdiye dek sırrı en az çözülmüş olan organımız beynimizin bizlere oynadığı bir oyundur belki de biliçaltı.Artık her neyse, içinde kaldığımız derin ikilemlerin, çok düşündüğümüz şeylerin, nefret ettiğimiz, hatta seveceğimiz, aşık olacağımız kişinin özelliklerine kadar her şeyin depolandığı bir yerdir bilinçaltı.Hani filmlerde görürüz ya, baş karekterin çok sevdiği birisi ölür, ya da başka bir şey olur, yapmaması gereken şeyleri yapar, düşünmeden hareket eder falan.İşte o anlarda bilinçaltı kontrolü ele almıştır.Yukarıdan da anlayabileceğiniz gibi bilinçaltı bazen beynimizi tam zıttı kesilebiliyor.Ancak ne yazık ki, bu harikulade depo, İlluminati gibi örgütlerin sayesinde silaha dönebiliyor.İşte, sizlere internetten bulduğum bir makaleyi sunayım:



Kurtarıcı (Rescuer) adlı çizgi filmde bir anda parlayıp sönen çıplak kadın resimleri ekrana yansıtılmıştır.

Alaaddin çizgi filminde ise “evet gençler soyunun” (good teenagers take of clothes) sesi hipnotik bir tonda gizli olarak tekrarlanmaktadır.

Aslan Kral (The Lion King) adlı meşhur çizgi filmde yıldızlarla gökyüzüne “sex” kelimesi yazılmıştır.

Jessica Rabbit (Who Framed Roger Rabbit) çizgi filminde filmin kahramanı Jessicanın kaçış sahnesinde eteği açılıyor ve kahramanın iç çamaşırsız olduğu görülüyor.

Küçük Denizkızı (The Little Mermaid) çizgi filminin kapağında erkek cinsel organı gizli bir şekilde resmediliyor.

Reklamlardaki ve filmlerdeki başlıca bilinçaltı uygulamaları ise şöyle:

Camel’in logosunda kullandığı deve resminin sağ ayağında çıplak bir adam resmi bulunuyor. Yine Camel’in Smooth Karakter adlı tiplemesinde cinsellik tema olarak bilinçaltına kazınıyor.

Cola çeşitli yıllarda hazırladığı reklamlarda cinsellik öğesini kullanıyor. Bunlardan dikkat çekici olanı Feel the Curves (kıvrımları hisset) reklamında Colanın yanında yer alan buz tanelerinin arasında bir çocuğun erkek cinsel organına doğru ağzını uzatmasıdır. Yakın zamanda yapılan bir reklamda ise kutu Colanın üzerinde buzlarla çıplak bir kadın figürü oluşturulmuştur.

Pepsi ise kutu kola tasarımında “sex” yazısını gizlice çizgilerin arasına gömmüş ve bu şekilde satışlarını arttırmıştır.

Dövüş Kulübü (The Fight Club) filminde 25. kare tekniği ile elinde sigara olan Brat Pitt resmi filmin çeşitli yerlerine yerleştirilmiştir. Daha dehşet verici olanı ise filmin kapanış sahnesinde erkek cinsel organının gösterilmesidir.

Yukarıda bahsedilen örnekler tespit edilenlerdir. Kimbilir tespit edemediğimiz ve bilinçaltımıza cinsellik tohumlarını eken kaç film ve reklam vardır. Kendimizi ve çocuklarımızı dışarıdan ihraç edilen filmlerden ve dizilerden uzak tutmanın, sineme keyfine bir süreliğine ara verip evimizdeki TV’leri kapatmanın vakti geldi de geçiyor.

Mehmet Teber

Makalenin Kaynağı: http://www.zehirliok.net

Chemtrail Nedir?


Chemtrail, yani kimyasal püskürtme, dünyanın her yerinde, sivil ve askeri uçaklar tarafından uygulanan kimyasal püskürtmedir.

Ne zamandan beri Chemtrails uygulanıyor?


70'li yıllara dayanan eski fotoğraflarda, ilk defa chemtrails görülmüş, 80'li yıllarda faaliyetler (ABD başta olmak üzere) artış göstermiştir. 1998 başlangıcında "küresel proje" başlatılmış ve bugün dünyanın hemen her gün ve her yerinde sistematik püskürtme uygulanmaktadır.

Genel belirtiler


Rüzgar gücü ve çekme yönüne göre Chemtrails şeritleri havada saatlerce kalabiliyor ve gitgide yayılıyorlar. Yaklaşık 2 - 5 saat içersinde beyaz gri bir tabaka oluşup, gökyüzüne dağılıyor ve loş bir görünüm oluşuyor. Chemtrail bulutlarına, artık gitgide "normal" gözüyle bakılmakta, zira büyük şehirler üzerinde sürekli varlıklarını sürdürüyorlar.

Neden Chemtrails?


Alüminyum parçacıklarının bir izolasyon tabakası oluşturarak güneş ışınlarını yansıtıp küresel ısınma ile mücadelede yardımcı unsur olarak görülmektedir. Chemtrail'sin varlık nedenlerinden biride baryum oksidasyonunun, havada sera etkisi yapan karbondioksidi bağlayıp, etkisiz hale getirmek istenmesidir. Avrupa ülkelerinde işitilen diğer bir Chemtrail varlık sebebi ise, insanların bu gibi aksiyonlarla, olası bir kimyasal savaşa karşı aşı edilmesidir, yani insanların korunması için verilen bir mücadele olduğu idda edilmektedir.

Ancak bu gibi enformasyonlar doğru olsaydı, yıllardır uygulanan hava manipulasyonu niye insanlardan gizli tutulmak istenirdi ki? Aksine aluminyum parçacıkları atmosferdeki ısıyı tutma ve küresel ısınmayı tetikleme etkisi yapabilir. Eğer bir izolasyon (yalıtım) tabakası oluşturulmak isteniyor ise, metal parçacıkları 12 km yükseklikteki troposfer yerine, 50 km yükseklikteki stratosfere püskürtülürdü. Çünkü stratosfer tabakasında metal parçacıkları daha uzun zaman kalabilir ve güneş ışınları daha doğal refleksiyona tabi tutulabilirdi.



Metal parçacıkların troposfere püskürtülmesinin arkasında yatan başka düşünceler olduğu şekil kazanmıştır. Örneğin hava durumunu ve belli bölgeleri daha iyi kontrol edebilmek metal parçacıklarından yararlanarak HAARP teknolojisini kullanmak gibi.


Yazar Notu: Yazıda chemtrail teknolojisi ''kısaca'' tanıtılmış, ne işe yaradığı anlatılmıştır.Aslında resmi olarak insanlığa yardım amaçlı(!) yapılan bir şeydir.Ancak bu konuda çoğu kişi ''no chemtrail no H.A.A.R.P.'' sözüne katılıyor.Kim bilir, belki de amaçları oyun kartlarında yazdığı gibi bizleri paranoyak etmektir...










24 Kasım 2011 Perşembe

Blog Yazarken Nelere Dikkat Etmeli?

Bazılarımız blog yazıyor ve bazılarımız sadece bunları takip etmekle kalıyor.Benim önerim hemen bir blog sahibi olmanızdır.Belki niyetiniz ciddi, belki değil sonuçta çok zevk veren bir uğraştır bu.Ama insanoğlunun ortaya koyduğu her şeyde olduğu gibi bunun da belli başlı kuralları demeyelim de püf noktaları vardır diyelim.Evet, püf noktalar.Şimdiye kadar edindiğim tecrübe ile sizlere birkaç şey sunmak istiyorum izninizle:

  • Konunuzu belirmeniz lazımdır.Bu çok önemlidir çünkü hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.Örnek veriyorum yemek konusu olsun.Yazılarınız yemekle ilgili olmalıdır.Ayrıca seçtiğiniz konunun ilgi alanınıza giriyor olması işinizi kolaylaştırır.
  • Özgün olmalısınız.Kopyala yapıştır yapıp, kaynakçayı verirseniz okuyucu için sizin yazınıza bakmanın hiçbir anlamı kalmaz, değil mi?Mesela ben kendi blogumda bundan sonra ''yazarın notu'' adlı bir uygulama başlatmak istiyorum.Alıntı yaptığımda, altına birkaç cümlede olsa konu hakkındaki görüşlerimi belirtmek faydalı olabilir.
  • Anahtar kelimeleri (etiketler) iyi seçmelisiniz.Çünkü okuyucu internette arama yaptığında konunuzu bulabilmesi  çok önemlidir.
  • Blogunuzu tanıtmalısınız.Sosyal medyada, yani Facebook, Twitter, Formspring vb. sitelerde blogunuzu paylaşın ki ziyaretçi sayınız artsın.
  • Yukarıdaki işlemlerden sonra, gelen ziyaretçilere bağlı olarak kime hitap ettiğinizi bilin.Mesela oyunlar ile ilgili ve genlede çokcuklar geliyor ise onların anlayabileceği bir dilde yazmalısınız.
  • Mutlaka ama mutlaka düzenli olarak yazın.Blogunuzu boş bırakmayın.Çünkü ziyaretçiler, uzun süre bir şey yazılmaz ise dönmemek üzere gidebilirler.

Farkındaysanız yukarıdaki işlemler aynı zamanda birbirlerine bağlı olan şeyler.Bunları sırasıyla uygulamanız gerekir.

Kolay gelsin :)

Mozart Zekayı Arttırıyor



14 Ekim 1993 'de , A.B.D.'de "USA Today"de çıkan "Mozart 'ın Müzikleri Zekayı Geliştiriyor" başlıklı haber tüm Dünyada sansasyon yaratmıştır. Bu habere göre, California Üniversitesi'nin Irvine'deki Öğrenme ve Hafıza Nörobiyoloji Merkezi bilim adamlarının yaptıkları bir araştırma, bazı müziklerle IQ arasında bir ilişki olduğunu açıkça ortaya koymuştur.

Bu araştırmada otuzaltı üniversite öğrencisi, önce I.Q. testinin sağ beyin yeteneklerini ölçen sorularıyla test edilmiştir. Testten sonra öğrencilere Mozart'ın "Re Majör, K 448 iki Piyanoluk Sonat"ı 10 dakika boyunca dinlettirilmiştir. Daha sonra öğrenciler hemen tekrar test edildiklerinde, I.Q. skorlarının önceki değerlere göre 8 veya 9 puan daha yükselmiş olduğu gözlenmiştir.

H.A.A.R.P. Nedir?

Radyo elektronik vericisi, yani kısa adıyla H.A.A.R.P. araştırma istasyonu, 1997 yılında devreye girdi.Sırp bilim adamı Nikola Tesla'nın teorilerinin hayata geçiridiği istasyon 3.5 megawatt gücünde ve 10MgHz boyunda dalgaları iyonsfere gönderiyor.

Belirli bir alan üzerinde güneşten bin misli daha kuvvetli enerji gönderebilme özelliği taşıyor.Uzmanlara göre, bu yapay ışınların yeryüzünden 600 km yüksekliğe yansıtılarak Dünya'nın herhangi bir bölgesine yönlendirilmesi durumunda o bölgede mikrodalga fırın etkisi yaratabiliyor.Alaska'da bulunan istasyon tam güçle çalıştırıldığında 14 hektar alanı kaplayan 22 metrelik 180 dev anten üzerinde göklere yüklesen enerji plazma kümesi olşturuyor.

H.A.A.R.P. çalıştırıldığı günden bu yana iklim anormallikleri görülmeye başlandı.Afrika'da kar yağışlarının gözlenmesi bunlardan birisidir mesela.Bu tuhaf olgular genelde küresel ısınmaya fatura ediliyor.Ama çoğu kişiye göre bunların asıl sebebi Pentagon'un H.A.A.R.P. sistemidir.Uzmanlara göre H.A.A.R.P.;

  1. İklimleri değiştirebilir.(Küresel ısınma)
  2. Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir.(Kutupların erimesi)
  3. Ozon tabakası ile oynayabilir.(Ozon tabakasının delinmesi
  4. Deprem yaratabilir.(Japonya ve Van depremleri, kanıtları videolarda)
  5. Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.(Japonya'da tsunami)
  6. Dünyanın enerji kuşakları ile oynayarak insan biyolojisini ve beynini etkileyebilir.
  7. Radyasyon yaymadan termonükleer patlama oluşturabilir.






iPad 3 İçin Yeni Dedikodu!






iPhone 4S'ten sonra gözler Apple'ın tableti iPad'e kaymıştı. iPad 3'le ilgili internet üstünde yeni iddialar dönüyor. Söylentilerin merkezi ise Tayvanlı Digitimes sitesi. LG, Sharp ve Samsung yeni nesil iPad için 1 milyon adet panel üretip, Apple'a teslim etmiş. Ayrıca habere göre ekimdeki 1 milyonluk teslimden sonra, kasım ayı sonuna kadar 2 milyonluk teslimatın olacağı söyleniyor. Dokunmatik modül üreticileri TPK Holding ve Wintek'in de aralık sonuna kadar 1 milyon adet ürünü Apple'a vereceği bilgisi de geçiyor. AU Optronics ve LG'ye, Apple tarafından verilen ilginç bir sipariş ayrıntısı da var. Buna göre firma 7,85 inçlik farklı bir paneli sipariş etmiş ve ilk örnekleri de teslim almış.

Kaynakça:http://www.merlininkazani.com

Steve Jobs'ın E-Postaları Kitap Oldu!!!





Apple’ın merhum CEO’su gündeme konu olmaya devam ediyor. Steve Jobs’ın müşterilere attığı e-postalar bir kitaba konu oldu.


Geçtiğimiz ay hayata gözlerini yuman Steve Jobs hâlâ teknoloji sektörünün gündeminde. Jobs’ın satış rekorları kıran biyografisinden sonra Apple’ın müşterileriyle olan e-postaları da kitap oldu. Apple’ın efsanevi CEO’su, kendilerine ulaşan tüketicileri azarlamasıyla ünlüydü. CNN teknoloji editörü Mark Milian, Jobs’ın cevap verdiği e-postaları e-kitap haline getirdi. Milian merhum CEO’unun e-postalarını incelediği zaman ilginç detaylarla karşılaştığını belirtti.Letters to Steve (Steve’e Mektuplar) adlı kitaba göre, Jobs her daim düzgün imlayı savunan biri olmasına rağmen cevapladığı birçok e-postada yazım yanlışı yapıyordu.



Tüketicilere Nasıl Cevaplar Veriyordu?

İmza olarak ‘her şeyin en iyisi’ lafını kullanan Jobs, kendine karşı çıkan kullanıcılara bile cevap vermekten çekinmemiş. Flash’a karşı verdiği savaşı eleştiren kullanıcılara bile Steve Jobs, uzun e-postalarla niye bu fikri savunduğunu anlatmış. Yazılım merakı olan kullanıcılar ise Steve Jos’tan e-posta yolluyla uzunca dersler almış.Kitaptaki e-postalara göre Jobs, Apple kullanıcılarına teknik servis desteği vermekten bile çekinmemiş. Apple’ın teknik servisinden yeteri kadar verim alamayan kullanıcılara Steve Jobs bizzat, sorunu nasıl çözeceklerini anlatmış. Amazon’un Kindle cihazı için 3 dolar fiyatla satışa çıkan e-kitap Steve Jobs’ı daha yakından tanımak isteyen hayranları için faydalı bir kaynak.

Kaynak:http://www.techno-labs.com/1/29185/1/steve-jobs’un-e-postalari-kitap-oldu.html

23 Kasım 2011 Çarşamba

İLLUMİNATİ OYUN KARTLARI






Önceki yazımda İllumniati'nin oyun kartlarından bahsedeceğimi söylemiştim.Fazla söze gerek yok.Buyurun izleyin...






İLLUMİNATİ SİMGELERİ VE ÜYELERİ



İlluminati'nin nasıl bir örgüt olduğunu ve amaçlarını önceki yazılarımızda söylemiştik zaten.Bu yazıda ise sizlere örgütün işaretlerini açıklayacağım.İlerleyen yazılarda ise örgütün oyun kartları,projeleri ve üyeleri yer alacak... 

 Yandaki resimde dikkatinizi çeken bir şey var mı? 
Evet bu 1 dolar.Üzerinde ise İlluminati'nin simgelerinden biri olan piramit içinde tek göz var...

 Evet yandaki işaret de onların simgelerinden bir tanesi.Dizilerde, video oyunlarında karşınıza çıkarsa hiç şaşırmayın.

 Bu işaret ise Mısır mitolojisinde güneş tanrısı olan Ra'nın gözü.Çok sık kullandıkları işaretlerden birisidir...


Evet, doğru gördünüz.Son yıllarda ülkemizde de yayın yapan, çocukların hayranlıkla takip ettiği bir çizgi film kanalı Cartoon Network onların silahlarından birisi.Ancak burada bizi ilgilendiren şey siyah beyaz satranç tahtası gibi olan dizilimdir.Herhangi bir yerde görürseniz bilin ki onların işaretlerinden birisidir.